BLOG
Beşiktaşı Yaşamak
Özer Öztürk
Özer Öztürk
ozer.ozturk1980@gmail.com

BEŞİKTAŞ’I YAŞAMAK

Çocukluğumun en büyük hikayesidir Beşiktaş. Benim için bir başlangıçtır ve hayatımın devamında içimde yaşayacağım ayrı bir dünyam olacaktır çocukluğumdan bana hatıra kalan. Çok severek başladığım ve ailem ile birlikte Sevmeyi öğrendiğim bir “tutku” dur. Bir tohumdur içimde büyüyen, sevgiye, aşka, özleme, hüzne… Yelken açtığım. Çok sert dalgalarda ve fırtınada kalmak gibidir uzağında olmak, bir o kadar da sakin ve durgundur içinde hissettiğinde o AŞKI. Aşkın renklerle uyumudur ama renksiz sevgiyi gösteren. Vazgeçmek istemeyecek kadar özel ama dokunmaya kıyamayacak kadar da narin de bir Sevgilidir kimi zaman, kendinden bile kıskandığın… Seninle bir bütün olmuştur artık, arkana dönüp bir bakarsın bulamazsın çünkü içinde tam en derindedir. Oraya yerleşmiştir ve hayatının sonuna kadar en güzel misafirlerinden biri olacaktır, sana bir kardeş kadar yakın. Her derdini dinlediğin ve her mutluluğunda sevindiğin, birlikte gözyaşı döktüğün, sevdikçe doyamadığın, kızsan da uzaklaşamadığın…

 

Böyle bir Hikaye işte benimki de ve çocukluğumdan başlayan bu yolculuk 30 seneye yakındır benimle seyahat ediyor. Bir Beşiktaşlı olarak en özel Bestelerimden biridir Beşiktaş benim için. Hatta ilk bestedir dudaklarımdan dökülen, aynı renkleri gibi ismi de içimi ısıtan. Ne güzeldir sevebilmek hayatta. Gerçekten de aslında sevmek ve sevilmek için yaşıyoruz hayatımızda. Gerisi hayatın detayları ve kargaşası. Sevgi yoksa hayatımızda ve içimizde neye yarar birine aşık olmak veya bir takım tutmak.Onun için emek harcamazsan, terlemezsen, nefes nefese kalmazsan ona ulaşmak için neye yarar taraftar olmak. Önce Sevebilmek gerekir ve bunu başarmak gerekir. Yaratandan başlayarak yaratılan her şeyi ve kendimizi severek en önce. Sonra hayatın akışına kendimizi bırakmak. Bir şelalelin nehre kavuştuğu gibi coşkulu, akarsuyun hızı gibi heyecanlı ve gök gürültüsü gibi güçlü…

 

İçimdeki duyguların kelimelere döküldüğü bir bölümü sadece ve bunun sebebidir BEŞİKTAŞ. İlk Aşkım ve gözümün nuru gibi baktığım. Sadece bir Spor kulübü ve renk sevdasından çok daha fazlası. Yaşandıkça içimde büyüyen ve beni de sevgiyle büyüten. Asla şiddetin barınamayacağı, centilmenlik ve dostluğun paylaşıldığı bir ahlak dersidir benim için Beşiktaş. Benim en iyi öğretmenlerimden biridir hayatımda. Her özel günde andığım ve aradığım. Belki benim gibi nice öğrencisi vardır, ne mezunlar vermiştir,Şeref Beyleri, Hakkı Babaları, Süleyman Sebaları, Sanlı Kaptanları, Metin-Ali-Feyyaz ları Türk sporuna kazandırmıştır. Daha nicelerini de kazandıracaktır. En büyük hayat akademisidir benim için. Mezun olabilmek değil amaç içinde o havayı yaşayabilmektir; Tüm erdemleri, onuru, saygıyı, şerefi, adaleti, sevmeyi ilk derste öğreten ve amacı olan.

 

İşte ben bu akademinin öğrencisi oldum çocukken ve Beşiktaş’a aşık oldum, O’nunla bir bütün oldum. Yenmişiz yenilmişiz, şampiyonluklarımıza yıldızlar almışız hiçbir değeri yok benim için içinde eğer bu değerler yoksa. Bu duyguları bana yaşattığı için ben zaten her güne galip başlıyorum yenildiğimiz her maça da olduğu gibi. Sporda kaybedilebilir ama ben hayatımda kazanmanın keyfini yaşıyorum Beşiktaş ı andıkça. Daha büyük mutluluk ve huzur olur mu? Benim için Beşiktaş ın yeri kalbimdeki şampiyonlar ligidir her zaman, hem de her branşta. Her yıl şampiyon, her alanda başarılı ve müze gibi ruhumun içerisi. İnanmıyorsanız siz de o Siyah Beyaz Çubuklu solmuş renkli ter kokan formayı üstünüze giyin, gözlerinizi kapatın, elinizi Türk bayrağı olan armaya koyun, derin bir nefes alın ve sadece içinizden gelen sesleri dinleyip duygularınızı hissedin… Sonra bunları bir kalem elinize alıp resmedin. İnanın ortaya çıkan resim enim için gerçek Şampiyondur, o da gönüllerinkidir ve BEŞİKTAŞ’ TIR.

 

Sevgiyle…

Özer ÖZTÜRK

SON YAZILAR