BLOG
Feda ve Sabır
Serhat Kutlu
Serhat Kutlu
serhatkutlu@hotmail.com

FEDA ve SABIR

Feda ve Sabır

Değerli Beşiktaşlılar,

Hepimizin malumu olduğu üzere, 2012-2013 sezonunu içinde bulunduğumuz mali sorunların neticesi olarak “Feda” yılı olarak kabul ettik. Başkanımız Fikret Orman ve yönetici arkadaşları seçimlerden önce de bahsettikleri gibi konsantrasyonlarını daha ziyade yapısal değişikliklere ve mali disipline yönlendirdiler, hiçbir branşta yıldız transferine harcama yapmadılar, hatta öngördükleri bütçeleri aşan yıldızlarla yol ayrımına geldiler. Kimi mali doktrinlerde küçülerek büyümek diye adlandırılan bu yönteme Beşiktaş sevdalılarının tepkisi genel anlamda olumlu oldu. Hatta taraftar aracılığıyla geliştirilen Feda T-shirtleri kampanyası çığ gibi büyüdü, rekor rakamları ulaştı. Aslına bakarsak buradan gelecek gelirler Beşiktaş’ın mali sorunlarını çözmek için yeterli değil. Satılacak birkaç yüz bin t-shirt ancak ufak bir açığı kapamaya yeterli olacaktı. Önemli olan burada Beşiktaşlıların ortak bir refleks göstermesiydi ki bu anlamda kampanya başarıya ulaştı. Feda’larımızı sadece satın almadık, her yerde giyerek dosta düşmana bu anlayışa değer verdiğimizi gösterdik. Okulda giydik, işyerinde giydik, restoranda-barda giydik, plajda giydik, basın toplantısında giydik, film setinde giydik, dizide giydik, ülkemize gelen yabancı aktörlere giydirdik ve hatta uluslararası ödül alırken sahnede giydik.

Yani Beşiktaş taraftarı Feda’yı içselleştirdi ve sahiplendi. Rakamlar da bunun sağlamasını yapıyor zaten: Geçtiğimiz sezona kıyasla BJK AŞ nin lisanslı ürün satışlarında % 178, Maç hasılatlarında % 68, Sponsorluk ve İsim hakkı ve lisans gelirlerinde ise % 273 ’lik bir artış gerçekleşmiş. Demek ki siyah-beyaz sevdalıları, yine spor camiasına örnek ve öncü olmuş.

Taraftar bu fedakârlığı boşuna yapmıyor. Yıllardır üzerimize çöken kara bulutların arasından gün ışığını görmeye başladı Beşiktaş sevdalıları. Zor da olsa, meşakkatli de olsa, o bulutların dağılacağına ve ayağa kalkıp güneşe doğru yürüyemeye başlayacağına inanıyor. Bu yüzden ki maç skoru ne olursa olsun formasını terleten, aldığı parayı hak eden sporcularını bağrına basıyor ve onlarla gurur duyuyor. Şimdilik, başarıdan önce başka kriterleri önemsiyor Beşiktaş taraftarı. İşte tam burada ‘Sabır’ devreye giriyor.  Endüstriyel futbol, başarı odaklı olduğu için ve başarı alınan puanlar ve atılan gollerle değerlendirildiği için özellikle medyanın dolduruşlarına aldırmadan Sabırlı olmak zorunda her Beşiktaşlı. Ve şunu unutmamak gerek. Sabır başarı olunca değil, başarı gelmediği zaman gösterilir. Sürekli kazanan takıma değil, puan kaybeden takıma sabır gösterilir. Takımlarımız puanlar kaybedebilir, yenilebilir, hatta liglerde çok kötü sıralara düşebilirler. Ama eğer uzun vadede başarılı olmak istiyorsak, eğer yolun doğruluğuna inanıyorsak sonuna kadar sabretmeyi bilmeliyiz.

SON YAZILAR